İslam zirveyi yaşadıktan sonra yavaş yavaş yok oluşu nasıl gerçekleşecek?

Sual: Bilim insanları atomun şuuru olmadığını ve yaptıkları hareketlerin bir yönlendirme sonucu oluştuğunu söylüyorlar. Ehl-i îman olarak bizler ise onları hareket ettirip yönlendirene Allah diyoruz. Fakat onlar da artık bir yaratıcının olduğunu sorgulamaya başladı. Hattâ bazı meşhurlardan Elon Musk gibi ki normalde inancı olmamasına rağmen bununla alakalı bir videosu da gündem oldu.

Şayet bu araştırmalar ilerletilir ve kesinlikle bir yaratıcı olması gerektiği tezi savunulur ve kabul-ü umumî haline gelirse, Japonya, Avrupa ve Amerika gibi ülkelerde yaşayan ateistlerin büyük kısmı Allah’ın varlığını kabul edip ve bir dine ihtiyaç duyup İslamı da seçerlerse İslam zirveyi yaşadıktan sonra tekrar bir çöküşün başlamasıyla bunlar Allah’ın varlığını nasıl inkâr edecek?

Her geçen gün bilim ve tıp ilerliyor ve mutlaka ve mutlaka bir yaratıcının olduğu ve kâinattaki tüm düzeni onun sağladığı da ister istemez ispatlanıyor ve böylelikle Allah’ın (Yaratıcının) varlığının inkarı da zorlaşıyorsa İslam’ın yavaş yavaş yok oluşu nasıl gerçekleşecek? Yani inkâr sebepleri yaratıcıyı kabullenip ona isyanı ile mi olacak? Başka türlü bunu akıl almıyor! Acaba bu müşkül nasıl halledilebilir?

El-cevap: Her asırda mutlaka inkar ehli olmuştur. İstersen ayı ikiye bölüp mucize göstersen dahi. Nitekim bu hadise vuku bulunca müşrikler yetim-i Ebu Talibin sihri semaya da tesir etti demişler.

Dolayısıyla bazen gecede yıldızları görmek için başını havaya kaldırıp bakması yeterli iken ya başım nezleli deyip, ya gözlerim hasta deyip ya da yorgunum gibi bahanelerle gerçeği ya görmek istemezler veya şiddetli bir şekilde sebeplere, tabiata veya kendi kendine oluyor gibi esbaba dayanarak yoktan var eden Bedî’ bir Fâtır’ı, bir Hâlik-ı Küll-ü Mevcudat’ı inkar edecek olanlar her zaman olacaktır. Çünkü hadiste denildiği gibi: “Zulüm devam etmez küfür ise her zaman devam eder (el-küfrü yedûm vez-zulmü la yedûm)”. Bu sayı bazen birkaç bazen de milyarları bulacaktır.

Sualde denildiği gibi gelecek parlak, şirin-eda fakat kısa sürecek olan saadet devrinde dahi çekirdek gibi biraz gizlenecek olan bu tohum sonra tekrar his, heva, nefis, enaniyet suyu ile neşvünema bulacak ve filizlenerek şecere-i zakkum-u cehennem şeklini alacaktır. Her zirvenin bir çöküşü, her gençliğin bir ihtiyarlığı, her baharın bir kışı olduğu gibi ahir zamanda vuku bulacak olan saadet-i fecr-i sadık güneşinin de belirli bir süre sonra gurubu olacaktır. Ehl-i iman azalacak ve kıyamete yakın bir zamanda hastalık vs gibi sebeplerle yeryüzünde inanan kalmayacak ve hâdisin belirttiği gibi dehşet-endaz kıyamet gerçek zalimlerin yani kâfirlerin başlarına kopacaktır.

Yeryüzü sonsuza dek temizlenecek bir daha inkar ile mülevves olmayacak bir zemin inşa ve ihya edilecek ehl-i imana “Ebedi bir şekilde buyrun Cennet’e”, ehl-i küffara “yazıklar olsun size yalanladığınız ve devamlı olarak kalacağınız Cehennem’e girin” mealindeki hitaba mazhar olacaklardır.

Kardeşiniz Sedad

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir