Anasayfa » Mütalaalar » Sayfa 20

Mütalaalar

Otuzikinci Söz Üçüncü Mevkıf Mühim Bir Sual ve Münacat

MÜHİM BİR SUAL: Diyorsunuz ki: “Muhabbet, ihtiyarî değil. Hem ihtiyac-ı fıtrîye binaen, leziz taamları ve meyveleri severim. Peder ve vâlide ve evlâdlarımı severim. Refika-i hayatımı severim. Dost ve ahbablarımı severim. Enbiya ve evliyayı severim. Hayatımı, gençliğimi severim. Baharı ve güzel şeyleri ve dünyayı severim. Nasıl bunları sevmeyeceğim? Nasıl bütün bu […]

Otuzikinci Söz Üçüncü Mevkıf İkinci Nokta’nın İkinci Mebhası

İKİNCİ NOKTANIN İKİNCİ MEBHASI Ehl-i dalaletin vekili, tutunacak ve dalaletini ona bina edecek hiçbir şey bulamadığı ve mülzem kaldığı zaman şöyle diyor ki: (Ehl-i dalaletin mesleği bir esasata dayanmadağından mesleğin çirkinliği gösterilmekte takip edilen adımlar; İnsanın fıtratı izah ediliyor. Bu fıtratta bir insanın ahireti düşünmemekle dünyadan lezzet alabilmesinin mümkün olmadığı […]

Otuzikinci Söz Üçüncü Mevkıf Birinci Mebhas

ÜÇÜNCÜ MEVKIF بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ وَ اِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ Şu Üçüncü Mevkıf “İkinci Nokta”dır. O da iki mebhastır. BİRİNCİ MEBHAS وَ اِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ sırrınca: (Bu sır külliyatta; Onüçüncü Sözde, Otuzüçüncü Sözün Onüç, Ondokuz ve Yirmidokuzuncu Penceresinde, Âyet-ül Kübrada, Hem bütün Lahika Mektupları bir cihette insanlık âleminde bu âyetin tefsiridir.) Herşeyden Cenab-ı Hakk’a karşı pencereler hükmünde çok […]

Otuzikinci Söz İkinci Mevkıf Üçüncü Maksad

ÜÇÜNCÜ MAKSAD Umum ehl-i dalaletin vekili, İkinci Sualine ______ {(Haşiye): İkinci Maksad’ın başındaki sual demektir. Yoksa, hâtimenin âhirindeki bu küçücük sual değildir (İkinci Maksad’ın Başındaki Sual: Hâlık-ı âlem birdir; Ehad’dir, Samed’dir. Hem, herşeyin Hâlık’ı odur. Müşahhas bir tek zât, nihayetsiz yerlerde, nihayetsiz işleri külfetsiz yapabilir mi? Elcevab: Şu suale, sırr-ı […]

Otuzikinci Söz İkinci Mevkıf İkinci Maksad

İKİNCİ MAKSAD Ehl-i şirkin vekili, meslek-i şirki hiçbir cihette isbat edemediğinden ve onun isbatından me’yus kaldığından; ehl-i tevhidin mesleğini, teşkikatıyla ve şübheleriyle tahrib etmeğe çalışmak istediğinden; şöyle ikinci bir sual ediyor. Diyor ki: Ey ehl-i tevhid! Siz diyorsunuz ki: قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌ اَللّٰهُ الصَّمَدُ Hâlık-ı âlem birdir; Ehad’dir, Samed’dir. Hem, herşeyin Hâlık’ı odur. Ehadiyet-i zâtiyesiyle beraber doğrudan […]

Otuzikinci Söz İkinci Mevkıf Birinci Maksad

İKİNCİ MEVKIF بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌ اَللّٰهُ الصَّمَدُ Şu mevkıfın üç maksadı var: BİRİNCİ MAKSAD (Bir yıldızın tokatıyla yere sukut eden ehl-i şirk ve dalaletin vekili, zerrelerden yıldızlara kadar hiçbir yerde zerre miktar şirke yer bulamadığından, o tarzdaki davadan vazgeçip, fakat şeytan gibi, vahdete dair teşkikat yapmak için üç mühim sual ile, ehadiyete ve vahdete dair ehl-i tevhide […]

Otuzikinci Söz’ün Birinci Mevkıfın Zeyli

BİRİNCİ MEVKIF’IN KÜÇÜK BİR ZEYLİ فَاسْتَمِعْ آيَةَ اَفَلَمْ يَنْظُرُوا اِلَى السَّمَاءِ فَوْقَهُمْ كَيْفَ بَنَيْنَاهَا وَ زَيَّنَّاهَا…الخ ثُمَّ انْظُرْ اِلَى وَجْهِ السَّمَاءِ كَيْفَ تَرَى سُكُوتًا فِى سُكُونَةٍ حَرَكَةً فِى حِكْمَةٍ تَلَئْلأُ فِى حِشْمَةٍ تَبَسُّمًا فِى زِينَةٍ مَعَ اِنْتِظَامِ الْخِلْقَةِ مَعَ اِتِّزَانِ الصَّنْعَةِ تَشَعْشُعُ سِرَاجِهَا تَهَلْهُلُ مِصْبَاحِهَا تَلَئْلُؤُ نُجُومِهَا تُعْلِنُ ِلاَهْلِ النُّهَى سَلْطَنَةً بِلاَ اِنْتِهَاءٍ اَفَلَمْ يَنْظُرُوا اِلَى السَّمَاءِ فَوْقَهُمْ كَيْفَ بَنَيْنَاهَا وَ زَيَّنَّاهَا…الخ Bu âyetin bir nevi tercümesi olan ثُمَّ انْظُرْ اِلَى وَجْهِ السَّمَاءِ كَيْفَ تَرَى سُكُوتًا فِى سُكُونَةٍ tercümesidir. Yani âyet-i kerime nazar-ı dikkati semanın zînetli ve güzel yüzüne çeviriyor. Tâ dikkat-i nazar ile, semanın yüzünde fevkalâde sükûnet içinde bir sükûtu görüp, bir Kadîr-i Mutlak’ın emir ve teshiriyle o vaziyeti aldığını anlasın. […]

Otuzikinci Söz’ün Birinci Mevkıfı

Otuzikinci Söz Şu Söz üç mevkıftır. (Birinci Mevkıf: Vahdaniyet ve İman-ı billah bahsi diyebiliriz. İman-ı billah icmalidir. İkinci Mevkıf: Marifetullah bahsidir. (“Bütün ilimlerin ve marifetlerin ve kemalât-ı insaniyenin en büyüğü imandır ve iman-ı tahkikîden gelen tafsilli ve bürhanlı marifet-i kudsiyedir” diye ehl-i hakikat ittifak etmişler. Emirdağ Lahikası-1 103) Üçüncü Mevkıf: […]

Otuzbirinci Söz’ün Zeyli

ONDOKUZUNCU VE OTUZBİRİNCİ SÖZLER’İN ZEYLİ “Şakk-ı Kamer” mu’cizesine dairdir (İnşikak-ı Kamer mu’cizesinin fihristi Birinci Nokta Kur’an-ı Hakimin, vukuunu tasdikidir. Kur’an-ı Hakîm’i inkâr eden o küffardan hiçbir kimse, şu âyetin tekzibine dair hiçbir şeyini nakletmemişlerdir. Yalnız “sihirdir” demişler. Düşmanların tasdiki altında vuku’ bulmasıdır. İkinci Nokta Hadisin muhafızları olan Sahabe ve muhakikinin, vukuunu […]

Otuzbirinci Söz Mi’rac-ı Nebeviyeye dairdir

Otuzbirinci Söz Mi’rac-ı Nebeviyeye dairdir (Birinci Söz Risale-i Nur’un çekirdeği hükmündedir. Otuzuncu Söze kadar herşeyin Bismillah dediğini enfüsi ve afaki âlemde delilleri ile isbat edilmiştir. Otuzuncu Söze kadar bir cihetle erkân-ı imaniyenin usûlü ders verilmiştir. Sonrasında Mi’racdan bahsedilmiştir. Miraç Risalesi Otuzbir sayfadır. Otuzuncu Sözün Otuzbirinci Sözle alakası; Otuzuncu Sözün birinci makamında […]