Elhüccetüzzehra’nın İkinci Makamı بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ وَ بِهِ نَسْتَعِينُ [Fatiha’nın âhirinde, ehl-i hidayet ve istikamet ve ehl-i dalalet ve tuğyanın müvazenesine işaret eden ve Risale-i Nur’un bütün müvazenelerinin menbaı olan âyetin bir hakikatını Sure-i Nur’dan اَللّٰهُ نُورُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ اَلْمِصْبَاحُ فِى زُجَاجَةٍ اَلزُّجَاجَةُ كَاَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّىٌّ يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ ilâ âhir âyeti ve arkasında اَوْ كَظُلُمَاتٍ فِى بَحْرٍ لُجِّىٍّ يَغْشَيهُ مَوْجٌ مِنْ فَوْقِهِ مَوْجٌ ilâ âhir âyetiyle beraber pek acib bir tarzda o müvazeneyi mu’cizane ifade ederler.] Birinci âyet-i nur -Birinci […]
Mütalaalar
Onbeşinci Şua Elhüccetüzzehra Birinci Makam Üçüncü Kısım
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ وَ بِهِ نَسْتَعِينُ [Üçüncü Medrese-i Yusufiye’nin tek bir dersinin Üçüncü Kısmı] Mukaddime Namazdaki Fatiha’nın manevî emriyle “Eşhedü en lâ ilahe illallah” feyziyle İkinci Kısım yazıldığı gibi; namazdaki teşehhüd dahi “Ve eşhedü enne Muhammederresulullah” cümlesinin diliyle, manevî ihtarıyla ve Sure-i Feth’in âhirinde هُوَ الَّذِى اَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَ كَفَى بِاللّٰهِ شَهِيدًا ٭ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللّٰهِ وَالَّذِينَ مَعَهُ اَشِدَّاءُ عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَاءُ بَيْنَهُمْ …الخ beş mu’cize-i gaybiyeyi gösteren büyük âyetin nuruyla üçüncü kısmını yazmaya -şimdi beyanına iznim olmayan- üç sebeb için mecbur oldum. Tafsilâtını, izahatını, […]
Onbeşinci Şua Elhüccetüzzehra Birinci Makam İkinci Kısım
Fatiha-i Şerife’nin Bir Muhtasar Hülâsası [Üçüncü Medrese-i Yusufiye’de muvakkat pek az bir zamanda tecridden temasa naklimde verilen yalnız birtek dersin İkinci Kısmı] Hapiste Nur şakirdlerine kısacık bir ders nümunesidir. O da şudur: Fatiha-i Şerife denizinden bir katre ve güneşindeki elvan-ı seb’a yani ziyasındaki yedi renginden birtek lem’a beyan etmeyi, namazdaki […]
Onbeşinci Şua Elhüccetüzzehra Birinci Makam Birinci Kısım
Onbeşinci Şua Elhüccetüzzehra İki Makamdır Bu ders zahiren küçük, hakikaten pek büyük ve çok kuvvetli ve çok geniş bir risaledir. Hem benim tefekkürî hayatımın, hem Nur’un tahkikî hayat-ı maneviyesinin ilmelyakîn, aynelyakîn ittihadından çıkan bir meyve-i imaniye ve firdevsî bir semere-i Kur’aniyedir. Said Nursî Birinci Makam Üç Kısımdır [Yirminci Mektub’un hülâsat-ül hülâsası, […]
Ondördüncü Şua Nur Talebelerinin Afyon Müdafaası
Sayfa 540 [1948 senesinde açılan Afyon Mahkemesinde, birinci defa hüküm verilip nihayet umum Nur Risalelerinin iadesiyle neticelenen ve başlangıçta i’dam plânlarıyla propagandalar yapılan bir mahkemede Risale-i Nur talebelerinin müdafaatıdır.] Nur şakirdlerinin hâlis ve sırf uhrevî, Nurlara ve tercümanına karşı alâkalarına dünyevî ve siyasî cem’iyet namını verip onları mes’ul etmeğe çalışanların […]
Ondördüncü Şua Gençlik Rehberi’nin küçük bir hâşiyesi
Sayfa 478 Aziz, sıddık kardeşlerim! Hapis musibetine düşenlere merhametkârane, sadakatla, hariçten gelen erzaklarına nezaret ve yardım edenlere kuvvetli bir teselliyi Üç Nokta’da beyan edeceğim: Birinci Nokta: Ehl-i iman için hapis musibeti farz namazını kılmak ve hapse sebebiyet veren günahlardan tövbe etmek ve sabır içinde şükretmek şartıyla hapiste geçen ömür günleri, her […]
Ondördüncü Şua Onaltıncı Mektub’un Zeyli
Sayfa 473 Onaltıncı Mektub’un Zeyli بِاسْمِهِ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ Ehl-i dünya sebebsiz, benim gibi âciz, garib bir adamdan tevehhüm edip binler adam kuvvetinde tahayyül ederek, beni çok kayıdlar altına almışlar. Barla’nın bir mahallesi olan Bedre’de ve Barla’nın bir dağında, bir-iki gece kalmaklığıma müsaade etmemişler. İşittim ki, diyorlar: “Said ellibin nefer kuvvetindedir, onun için […]
Ondördüncü Şua Onaltıncı Mektub
Sayfa 461 Onaltıncı Mektub بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اَلَّذِينَ قَالَ لَهُمُ النَّاسُ اِنَّ النَّاسَ قَدْ جَمَعُوا لَكُمْ فَاخْشَوْهُمْ فَزَادَهُمْ اِيمَانًا وَ قَالُوا حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ Şu mektub فَقُولاَ لَهُ قَوْلاً لَيِّنًا sırrına mazhar olmuş, şiddetli yazılmamış. Çoklar tarafından sarihan ve manen gelen bir suale cevabdır. (Şu cevabı vermek benim için hoş değil, arzu etmiyorum. Her şey’imi, Cenab-ı Hakk’ın tevekkülüne bağlamıştım. Fakat ben kendi halimde ve âlemimde rahat bırakılmadığım ve yüzümü dünyaya çevirdikleri için, Yeni Said […]
Ondördüncü Şua Sh446-Sh460
Sayfa 446 Temyiz Mahkemesi Riyasetine Afyon Mahkemesinden hakkımızda sadır olan haksız hükmün temyizen bozulması üzerine yapılan duruşmamızda beni yine konuşturmadılar. Hakkımızda üçüncü bir şiddetli iddianameyi bize dinlettirdiler. Hem yanıma kimseyi bırakmadılar ki, gelsin yazıyla bana yardım etsin. Yazım noksan olmakla beraber hasta halimle beraber yazdığım bu şekvamı bu zamanda hakkımda […]
Ondördüncü Şua Sh405-Sh444
Sayfa 405 Hata-Savab Cedveli Yirmi sahifeden ziyade arkadaşlara ait olduğundan, yanlışlarını beyan etmedim. Bu yanlışların hepsi yüzden geçer. Mahkemede kırk sahife iddianame iki saate yakın dinlettirildi. Hem hukukumuza, hem hayat-ı şahsiyemize, hem hayat-ı içtimaiyemize ve şerefimize ve Risale-i Nur’un kıymetine çok dokunduğu halde gücenmediğimize mukabil iddianameyi yazan zâtın mes’elemizdeki sathîliğine […]