Zeylin Beşinci Parçası Yirmialtıncı Lem’anın Beşinci Ricası İman-ı bil-âhiretin kuvvetli delilleri ve âhirete imandan gelen rica ve teselli anlatılıyor. Şöyle ki; Kur’an Zeval ve firaktan gelen acıları ahiretin varlığının delillerini göstermekle izale eder. A- Evet nass-ı hadîs ile nev’-i beşerin en mümtaz şahsiyetleri olan yüz yirmidört bin enbiyanın icma’ (icma’ […]
Mütalaalar
Onuncu Söz Zeylin Dördüncü Parçası
Zeylin Dördüncü Parçası Yirmibeşinci Söz’ün İkinci Şu’lesi’nin Üç Nur’undan ikinci Nurunun Sekizinci Meziyet-i Cezaletinde aynı bahis insan-ı asi der sualine cevab makamında münkire hitaben izahat yapılmışken bu Onuncu Sözün Dördüncü Zeylinde ise bütün insanlığın ikinci yaratılışın nasıl olacağını mutmain olmak için sorabileceğine binaen cevab makamında yazılmıştır. قَالَ مَنْ يُحْيِى الْعِظَامَ وَهِىَ رَمِيمٌ قُلْ يُحْيِيهَا الَّذِى اَنْشَاَهَا اَوَّلَ مَرَّةٍ وَهُوَ بِكُلِّ خَلْقٍ عَلِيمٌ Yani, insan der: […]
Onuncu Söz Zeylin Üçüncü Parçası
Zeylin Üçüncü Parçası (İkinci Şuaın hatimesinden uzunca bir haşiye: Nihayetsiz kudretin icraatı gösterilerek haşir isbat edilmiştir.) Haşir münasebetiyle bir sual: Kur’anda mükerreren: اِنْ كَانَتْ اِلاَّ صَيْحَةً وَاحِدَةً Hem وَمَا اَمْرُ السَّاعَةِ اِلاَّ كَلَمْحِ الْبَصَرِ fermanları gösteriyor ki: Haşr-i a’zam bir anda, zamansız vücuda geliyor. (Hareket varsa zaman vardır. Burada ifade edilen mana çok kısa bir zamanda yani bir anda olduğuna işaret etmek […]
Onuncu Söz Zeylin İkinci Parçası
Zeylin İkinci Parçası [Baştaki âyetin mu’cizane işaret ettikleri dokuz tabaka berahin-i haşriyeye dair dokuz makamdan “Birinci Makam”:] فَسُبْحَانَ اللّٰهِ حِينَ تُمْسُونَ وَحِينَ تُصْبِحُونَ ٭ وَلَهُ الْحَمْدُ فِى السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ وَعَشِيًّا وَحِينَ تُظْهِرُونَ ٭ يُخْرِجُ الْحَىَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنَ الْحَىِّ وَيُحْيِى اْلاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَكَذلِكَ تُخْرَجُونَ olan fıkradaki ferman-ı haşre dair buradaki gösterdiği bürhan-ı bahiri ve hüccet-i katıası beyan ve izah edilecek inşâallah. ______ {(Haşiye): O makam daha yazılmamış ve hayat mes’elesi haşre münasebeti için buraya girmiş. Fakat hayatın âhirinde kader rüknüne […]
Onuncu Söz Zeylin Birinci Parçası
ONUNCU SÖZ’ÜN MÜHİM BİR ZEYLİ VE LÂHİKASININ BİRİNCİ PARÇASI بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ فَسُبْحَانَ اللّٰهِ حِينَ تُمْسُونَ وَحِينَ تُصْبِحُونَ ٭ وَلَهُ الْحَمْدُ فِى السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ وَعَشِيًّا وَحِينَ تُظْهِرُونَ ٭ يُخْرِجُ الْحَىَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنَ الْحَىِّ وَيُحْيِى اْلاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَكَذلِكَ تُخْرَجُونَ ٭ وَمِنْ آيَاتِهِ اَنْ خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ اِذَا اَنْتُمْ بَشَرٌ تَنْتَشِرُونَ وَ مِنْ آيَاتِهِ اَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجًا لِتَسْكُنُوا اِلَيْهَا وَ جَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَ رَحْمَةً اِنَّ فِى ذلِكَ َلآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ وَمِنْ آيَاتِهِ خَلْقُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ وَاخْتِلاَفُ اَلْسِنَتِكُمْ وَ اَلْوَانِكُمْ اِنَّ فِى ذلِكَ َلآيَاتٍ لِلْعَالِمِينَ وَ مِنْ آيَاتِهِ مَنَامُكُمْ بِالَّيْلِ وَ النَّهَارِ وَابْتِغَاؤُكُمْ مِنْ فَضْلِهِ اِنَّ فِى ذلِكَ َلآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَسْمَعُونَ وَ مِنْ آيَاتِهِ يُرِيكُمُ الْبَرْقَ خَوْفًا وَ طَمَعًا وَ يُنَزِّلُ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَيُحْيِى بِهِ اْلاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا اِنَّ فِى ذلِكَ َلآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ وَمِنْ آيَاتِهِ اَنْ تَقُومَ السَّمَاءُ وَاْلاَرْضُ بِاَمْرِهِ ثُمَّ اِذَا دَعَاكُمْ دَعْوَةً مِنَ اْلاَرْضِ اِذَا اَنْتُمْ تَخْرُجُونَ وَ لَهُ مَنْ فِى السَّمٰوَاتِ وَ اْلاَرْضِ كُلٌّ لَهُ قَانِتُونَ وَ هُوَ الَّذِى يَبْدَؤُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ وَ هُوَ اَهْوَنُ عَلَيْهِ وَلَهُ الْمَثَلُ اْلاَعْلَى فِى السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ İmanın bir kutbunu gösteren bu semavî âyât-ı kübranın ve haşri isbat eden şu kudsî berahin-i uzmânın bir nükte-i ekberi ve bir hüccet-i a’zamı; bu “Dokuzuncu Şua”da beyan edilecek. (Bu Dokuzuncu Şua […]
Onuncu Söz Hâtime
Hâtime Geçen oniki hakikat, birbirini teyid eder, birbirini tekmil eder, birbirine kuvvet verir. Bütün onlar birden ittihad ederek neticeyi gösterir. Hangi vehmin haddi var; şu demir gibi, belki elmas gibi oniki muhkem surları delip geçebilsin. Tâ hısn-ı hasînde olan haşr-i îmanîyi sarssın! مَا خَلْقُكُمْ وَلاَ بَعْثُكُمْ اِلاَّ كَنَفْسٍ وَاحِدَةٍ âyet-i kerimesi ifade ediyor ki: Bütün insanların […]
Onuncu Söz
Onuncu Söz (Haşir mevzusunun öncesi ve sonrası ile münasebeti nedir ? Dokuzuncu Söz’ün Dördüncü Nüktesinde altı vakit beyan edildikten sonra yedinci vakit için İkinci sabah ise, sabah-ı haşri ihtar eder. Evet şu gecenin sabahı ve şu kışın baharı, ne kadar makul ve lâzım ve kat’î ise, haşrin sabahı da, Berzahın […]
Dokuzuncu Söz
Dokuzuncu Söz (Sekizinci Sözün Dokuzuncu Sözle olan münasebeti: Sekizinci Sözde de eşyanın, kâinatın, hadiselerin ancak dinin hakikatları ile nurlanabileceği izah ediliyor. Dokuzuncu Sözde ise; dinin hakikatlarını anlayan bir insanın kıldığı namazın keyfiyeti gösteriliyor. Zira namaz dinin direğidir, kıvamıdır.. Sekizinci Sözde dinin hakikatını Dokuzuncu Sözde ise dinin hakikatlarını anlayan bir insanın Cenab-ı […]
Sekizinci Söz
Sekizinci Söz (Risalelerin birbiri ile olan münasebeti: Altıncı Sözde ibadetin en kemal noktası gösterildi. Yedinci Sözde ise ölüm zeval ve firak acz ve fakr hakikatını anlamak için Kur’an’ı dinlemek gerektiğinden bahsedilmişti. Bu hakikatların anlaşılması ile insanın fıtratı tatmin olur ve kemale erer ve böylelikle saadete erer. Bu da ancak Sekizinci […]
Yedinci Söz
Yedinci Söz (Altıncı Sözün Yedinci Sözle olan münasebeti: Altıncı Sözde insanın hakikî bir vazifesi olan ibadetin en kemal noktası, neticeleri ile birlikte gösteriliyor. Yedinci Sözde ise insanın fıtratının tatmin olmasını; fıtratının kemalini, insanın saadetini temin edecek çare gösteriliyor. Şöyle ki: Şu kâinatın tılsım-ı muğlakını açan آمَنْتُبِاللّٰهِ وَ بِالْيَوْمِ اْلآخِرِ ruh-u beşer için saadet kapısını […]