Altıncı Risale olan Altıncı Kısmın Zeyli (Üstadımız ehl-i dalaletin Nur talebelerine yaptıkları altı hücumla beraber o dönemdeki istibdadı göstermek için bu altı suale makam münasebeti ile yer vermiştir. Ayrıca yedinci risalede ehl-i dalaletin farklı bir cebhede (yani ehl-i dalaletin kendi yanlış anlayışlarını meşrulaştırmak için yaptıkları usuller gösterilmiştir.) ulema-i sû’un eli […]
Mektubat
Yirmidokuzuncu Mektub Altıncı Kısım
Altıncı Risale olan Altıncı Kısım [Kur’an-ı Hakîm’in tilmizlerini ve hâdimlerini ikaz etmek ve aldanmamak için yazılmıştır.] (Beşinci Risale olan Beşinci Kısımda bizim için karanlık olan vaziyetlerden aydınlığa çıkmamız için Cenab-ı Hak bütün esma-i İlahiyeyi imdadımıza gönderdiğinden bahsediyor. Bu Altıncı Risale olan Altıncı Kısımda da ins ü cinn şeytanlarının desiseleri ile karanlık vaziyete düşebilecek Kur’an-ı […]
Yirmidokuzuncu Mektub Beşinci Kısım
Beşinci Risale olan Beşinci Kısım بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ … اَللّٰهُ نُورُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ âyet-i pür-envârının çok envâr-ı esrarından bir nurunu, Ramazan-ı Şerif’te bir halet-i ruhaniyede hissettim, hayal-meyal gördüm. Şöyle ki: (Allah ism-i cami olduğu için karanlıktan aydınlığa çıkmak için bütün esmayı tek tek düşünebiliriz. Veysel Karani’nin münacatını nur âyeti için düşündüğümüzde bizi abdiyet karanlığından Rab ismi ile aydınlığa […]
Yirmidokuzuncu Mektub Üçüncü ve Dördüncü Kısım
Üçüncü Risale olan Üçüncü Kısım [Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyan’ın ikiyüz aksam-ı i’caziyesinden (Yirmibeşinci Sözde tafsilatlı olarak ikiyüz, tasnif edilerek kırk vecih-i i’caz, Yedinci Lem’ada On vücuh ve Lemaatta Yedi nev’i i’caz gösterilmiştir.) nakşî bir kısmını gösterecek bir tarzda, Kur’an-ı Azîmüşşan’ı, Hâfız Osman hattıyla taayyün eden ve Âyet-i Müdayene mikyas tutulan sahifeleri ve […]
Yirmidokuzuncu Mektub İkinci Kısım
İkinci Risale olan İkinci Kısım Ramazan-ı Şerife dairdir [Birinci kısmın âhirinde şeair-i İslâmiyeden bir nebze bahsedildiğinden şeairin içinde en parlak ve muhteşem olan Ramazan-ı Şerife dair olan bu ikinci kısımda, bir kısım hikmetleri zikredilecektir. (Bu şeairin umuma taalluku cihetiyle umum onda hissedardır. Umumun rızası olmazsa onlara ilişmek, umumun hukukuna tecavüzdür. Mektubat […]
Yirmidokuzuncu Mektub Birinci Kısım
Yirmidokuzuncu Mektub [Yirmidokuzuncu Mektub “Dokuz Kısım”dır. Bu kısım, Birinci Kısımdır; “Dokuz Nükte”dir.] (Dokuz Nükte ile muhkem ve müteşabih âyetlere bakış nokta-i nazarı veriliyor.) بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ وَ اِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ Aziz, sıddık kardeşim ve hizmet-i Kur’aniyede pek ciddî bir arkadaşım! Bu defaki mektubunda, vaktim ve halim müsaade etmediği mühim bir mes’eleye dair cevab istiyorsun. Kardeşim, bu […]
Yirmisekizinci Mektub Sekizinci Mes’ele
Sekizinci Risale olan Sekizinci Mes’ele [Şu Mes’ele altı sualin cevabı olup “Sekiz Nükte”dir.] Birinci Nükte: Bir dest-i inayet altında hizmet-i Kur’aniyede istihdam edildiğimize dair çok enva’-ı işarat-ı gaybiyeyi hissettik ve bazılarını gösterdik. Şimdi o işaratın bir yenisi daha şudur ki: Ekser Sözler’de tevafukat-ı gaybiye var. ______ {(Haşiye): Tevafukat ise, ittifaka […]
Yirmisekizinci Mektub Yedinci Mes’ele Hâtime
Yedinci Mes’elenin Hâtimesidir [Sekiz inayet-i İlahiye suretinde gelen işarat-ı gaybiyeye dair Gelen veya gelmek ihtimali olan evhamı izale etmek ve (Birinci nüktede izahı yapılıyor.) Bir sırr-ı azîm-i inayeti beyan etmeye dairdir.(Üçüncü nüktede hususi inayetin umumi inayetten daha büyük, daha güzel, daha yüksek olması sırrının izahı yapılıyor.)] (Yedi inayet yerine Sekiz […]
Yirmisekizinci Mektub Yedinci Mes’ele
Yedinci Risale olan Yedinci Mes’ele (24. Sözün 5. Dalının 2. Meyvesinde de bu ayetin en umumi manası verilmiştir. Hususi manası ise makam itibariyle bu asırda Cenab-ı Hakkından fazlından gelen en faziletli hayırlı şey Risale-i Nur eserleri ve ona talebe olmaktır. Risale-i Nur fazl ve rahmete mazhardır. Ve ona talebe olmakla […]
Yirmisekizinci Mektub Altıncı Mes’ele
Altıncı Risale olan Altıncı Mes’ele Teksir Mektubat mecmuasında neşredildiğinden buraya dercedilmedi. (Hakaikı anlamamakla beraber ifrat ve tefrit ile hakaikı tahrif eden vehhabilerin ve şianın şükürsüzlüğü nazara verilmiştir. Zira şükür verilen ni’meti verenin rızası dairesinde kullanmak iken vehhabiler ve şia akıl, kalb ve sair letaifini ifrat ve tefrit ile yanlış kullanmışlardır.) […]