EMİRDAĞ LÂHİKASI – 2 Müellifi Bedîüzzaman Said Nursî [Emirdağ Lâhikası-I ile bu Emirdağ Lâhikası-II arasında Nur Müellifi Üstadımız Hazretleri bazı talebeleriyle Afyon hapsine sevk ile, orada muhakeme edilmiş ve Afyon hapsinde kaldığı yirmi ay zarfında yazdıkları mektub ve müdafaaları Şualar’da ve kısmen Tarihçe-i Hayat’ta neşredilmiştir.] Aziz, sıddık kardeşlerim! Bayram tebrikiyle […]
Etiket: Mütalaa-i Nur
Emirdağ Lâhikası – 1 Yirmiyedinci Mektub’un Lâhikasının Zeyli
YİRMİYEDİNCİ MEKTUB’UN LAHİKASININ ZEYLİ بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّهِ وَ بَرَكَاتُهُ Aziz, sıddık kardeşlerim! Bu defa şehid merhum Hâfız Ali’nin ehemmiyetli bir vârisi ve Denizli talebelerinin yüksek bir mümessili ve Denizli şehrinin Risale-i Nur’a karşı fevkalâde teveccühünün bir tercümanı kardeşimiz Hasan Feyzi’nin edibane, Risale-i Nur hakkında fevkalâde senakârane pek uzun bir […]
EMİRDAĞ LÂHİKASI – I
EMİRDAĞ LÂHİKASI – I (AFYON HAPSİNE KADAR) Üstad Bediüzzaman Said Nursî, Denizli Hapishanesinde yetmiş talebesiyle birlikte on ay mevkuf yattıktan sonra, Denizli Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1944 tarihli beraat karariyle tahliye olmuşlar ve iki ay kadar Denizli’nin Şehir Otelinde kaldıktan sonra Afyon’un Emirdağı kazasında ikâmet edeceği kendisine bildirilmiş ve Emirdağı’na gelmiştir. Bundan sonraki Lâhikalar, Emirdağında ikâmeti […]
Barla Lâhikası Kastamonu ve Emirdağ Mektubları
Bundan sonraki kısım Hazret-i Üstad’ın Kastamonu ve Emirdağı hayatında iken yazılan ve elyazma nüshalarda dercedilen mektublardır. (Risale-i Nur’un fa’al bir şakirdi olan Ahmed Nazif Çelebi’nin bir istihracıdır ve bir fıkrasıdır. Bunu hem Birinci Şua’ın otuzikinci âyeti olarak ve hem Yirmiyedinci Mektub’un fıkralarında kaydetmek münasib görüldü.) O kendisi diyor: Gelen âyetleri […]
Barla Lâhikası Mesail-i Müteferrika
MESAİL-İ MÜTEFERRİKA BİRİNCİ MES’ELE: Sual: Salavatın bu kadar kesretle hikmeti ve salâtla beraber selâmı zikretmenin sırrı nedir? Elcevab: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’a salavat getirmek, tek başıyla bir tarîk-ı hakikattır. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm nihayet derecede rahmete mazhar olduğu halde, nihayetsiz salavata ihtiyaç göstermiştir. Çünki Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm bütün ümmetin […]