Sadakat ve sebat kelimeleri aynı anlamda mıdır yoksa aralarında farkı var mıdır?

Sual: Sadakat ve sebat kelimeleri aynı anlamda mıdır yoksa aralarında bir nüans farkı var mıdır? İlaveten bu konuda neler söylenebilir?

Cevap: Sadakat, ahde vefa borcudur. Diğer tabirle verdiği söze, ilkeye sıkı sıkıya bağlı olmaktır. Hatta bunu daha da genişletirsek kişinin halinde, hareketinde, tavrında, fiilinde ve konuşmasında bu bağlılığa âzami ölçüde riayet etmesidir.

Bu konuda Furkan-ı Hakîm en doğru rehber olmuş ve peygamberini de ilahî ikazlarla bu konuda uyarmıştır.

“Senin yanında hak yola dönenlerle birlikte, sana buyurulduğu gibi dosdoğru ol! Siz de azıp sapmayın. Allah, yaptıklarınızı çok iyi görmektedir. Hud-112”

“Hattâ Resul-i Ekrem (Aleyhissalâtü Vesselâm) ferman etmiş ki: ​شَيَّبَتْن۪ى سُورَةُ هُودٍ yani Sure-i Hud’daki  ​فَاسْتَقِمْ كَمَٓا اُمِرْتَ âyeti beni ihtiyarlattırdı. Çünki ehemmiyeti azîmdir. İstikamet-i tâmmeyi emrediyor. Sikke-i Tasdiki Gaybî”

Nitekim her erdemli davranışta nokta-i imtisal olan peygamberimiz bize bu konuda da en iyi rehber olmuştur.

“Süfyan ibni Abdullah (Allah ondan razı olsun) şöyle demiştir: “Ey Allah’ın Rasulü, bana sımsıkı sarılacağım bir iş haber ver” dedim. Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem), “Rabbim Allah’tır de, sonra da dosdoğru ol” buyurdu. Ben: “Ey Allah’ın Rasulü, hakkımda korkulacak şeyin en tehlikelisi nedir?” dedim. Mübarek dilini eliyle tutarak “İşte budur” buyurdular. (Tirmizi, Zühd, 61) RİYÂZUS-SÂLİHÎN”

Elbette burada bahsedilen sâdık olmak, hakk ve hakîkate yani gerçek fazilet olan erdemli vasıflara hâiz olmaktır. Yoksa dalalet, cehalet ve hakikatsiz yollarda vefa gösterip at koşturmak değildir. Buna kelbin esbab-ı hakikiyi bırakıp vasıtalara hasr-ı nazar etmesi bir mîsal-i latîf olarak verilebilir.

“Meselâ: Kelb, bütün hayvanlar içerisinde birkaç sıfat-ı hasene ile muttasıftır ve o sıfatlar ile iştihar etmiştir. Hattâ sadakat ve vefadarlığı darb-ı mesel olmuştur. Bu güzel ahlâkına binaen, insanlar arasında kendisine mübarek bir hayvan nazarıyla bakılmağa lâyık iken, maalesef insanlar arasında mübarekiyet değil necis-ül ayn addedilmiştir. Mesnevi-i Nuriye”

Bunu aile hayatında eş ve koca hakkında en kuvvetli bir hakikat ve faziletlerden biri olarak da ayrıca bilmek gerektir.

“Şimdi aile hayatında en mühim nokta budur ki; kadın, kocasında fenalık ve sadakatsızlık görse, o da kocasının inadına kadının vazife-i ailevîsi olan sadakat ve emniyeti bozsa; aynen askerîdeki itaatın bozulması gibi, o aile hayatının fabrikası zîr ü zeber olur.
Lem’alar”

Gelgelelim sebat kelimesine: sözlük anlamı olarak bir konuda karar aldıktan sonra o konuda sabit durmak, karar kılmak, metîn olmak, bağlı durmak, ayrılmamak, sarsılmamak manalarına gelmektedir. Burda bir nevi dirayetli olmak, bütün zorluklara ve engellemelere rağmen kararlılıkta devam etmek demektir.

Yine Kur’an- Hakîm’de ayaklarımızı sabit kıl manasına gelen ve dualarımızda sıklıkla tekrar ettiğimiz âyet-i kerimeyi de hatırlamak gerekir.

“Onların sözü şunu demekten ibaretti: Rabbimiz! Günahlarımızdan ve işimizdeki aşırılıklardan ötürü bizi bağışla, sebatımızı arttır, kâfir topluluğa karşı bize yardım et! Âl-i İmrân Suresi – 147”

Ezcümle: Sadakat daha çok hakîkatlara, şahıslara veya ilkelere olan bağlılıkla ilgilidir. Sebat ise zorluklara rağmen sadakat etmek konusundaki işi başarmak için devam eden kararlılıkla ilgilidir denilebilir. Vesselam.

Ne gece güneşi, ne de güneş geceyi bırakır,
Ne hece sözü, ne de söz heceyi bırakır,
Öyle ise sadakatte sâbit ol! Et isabet!
Var mıdır hakîkatte başka yol! Ne münasebet!

Sedad

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir