Allah’ın varlığını nasıl ispat ederiz?

Sual:  Allah’ın varlığını nasıl ispat ederiz?
Elcevap: Yaşadığımız kainatta gözlemliyoruz ki hiçbir eser ustasız olmuyor. En basit bir sanat, sanatkarsız olmuyor. Mesela bir iğne dahi ustasız olamıyor. İğne varsa mutlaka bunu yapan bir usta vardır diyoruz.Yada bir resim varsa onu çizen bir ressam vardır biliyoruz. Bir iğnenin tesadüfen veya kendi kendine olduğunu hiçbir akıl sahibi iddia edemez. İğne, dahi kendi kendine olamazken, nasıl bu muhteşem kainat kendi kendine olacak?
Sual: Peki esere, sanata bakarak ustanın özelliklerini çıkarabilir miyiz?
Elcevap: Mesela bir masa hayal edelim. Masayı yapan ustayı görmedik. Ustanın ne gibi özelliklere sahip olduğunu düşünüyoruz. Düşündükten sonra şunu anlarız ki, ustanın en az şu dört özelliğe sahip olması lazım
1-“İlim” yani bilgi sahibi
Ustanın masa yapma ilmine sahip olması lazım. Bu işin inceliklerini biliyor olması lazım
2-“İrade”yani seçim yapabilecek, karar verebilen
Masa yapma kararını verebilecek, bilinci ve şuuru yerinde bir usta olması lazım.
3-“Kudret” yani güç sahibi
Felç bir usta veya yeni doğmuş bir bebek masa yapamaz. O zaman gücü yerinde bir usta olması lazım
4-“Hayat” yani hayat sahibi
Ölü biri bu masayı yapamayacağını biliyoruz. Ayrıca İlim, irade ve kudret gibi özelliklere sahip olmak için “hayat” sahibi olmak gerekir.
Evet bu dört özellikte bir tanesi bile olmazsa masa yapılamaz.
Bu örnekten anlaşılıyorki basit bir masa yapmak için bile ustanın en az bu dört özelliğe sahip olması gerekiyorsa daha zor eserler için daha fazla özelliğe sahip olması gerektiğini biliriz. Mesela yapay zekaya sahip olan bir robotu yapacak ustanın daha fazla fenlere, bilgiye ve donanıma sahip olması lazım.
Buradan anlaşılıyor ki kainatı yaratan zat saydığımız bu dört özellikten daha fazlasına sahiptir. Çünkü kainata baktığımız zaman insanlar, hayvanlar ve bitkiler gibi akılları hayrette bırakacak daha mükemmel eserler yaratılmış. Masanın ustasında, en az bu dört özellik varsa, insanın ustasında, ne kadar özellikler vardır kıyas edebiliriz. Masanın hayatı, aklı, ilmi ve şuuru olmadığını görüyoruz ve biliyoruz fakat ustasının hayatı, aklı, ilmi ve şuuru olduğunu biliyoruz ve inanıyoruz. O zaman öyle bir zat düşünelim, eserlerine hayat, İlim, akıl ve şuur veriyorsa, onları yaratanın daha mükemmel hayatı, aklı, ilmi şuuru olması gerekmez mi?
Sual: Peki tabiat (doğa) insanları, hayvanları ve bitkileri yaratıyor olamaz mı?
Elcevap: Doğa dediğimiz şey atom, güneş, hava, su ve toprak gibi unsurlardan oluşuyor. Bunlar eşyayı yaratamazlar. Çünkü onlar kör, sağır, akılsız, cahil ve şuursuzdurlar. Yaratılış vazifeside ancak sebep olabilirler. Sebepler ise yalnızca birer perdedirler.
Sual: Sebepler birer perdedir ne demek?
Elcevap: Mesela bir sinema düşünsek. Sinemayı hazırlayan kimse videoları çektikten sonra perde üzerinde gösterir. Sinemayı izleyenlerden birisi, görüntüyü perde üzerinde izlediği için “bu görüntüleri perde hazırlamıştır” dese, ne kadar cahil olduğunu herkes anlar. Çünkü herkes bilirki o perdenin hayatı, aklı, ilmi ve şuuru yoktur. Ne senin neyden hoşlandığını bilir, nede bir kabiliyeti vardır ki sinemayı hazırlasın. Sinemanın, perde üzerinde gösteriliyor olması, sinemayı perde hazırladığı anlamına gelmez.
Aynen bunun gibi bütün sebepler birer perdedir. Mesela, toprak bir perdedir. Allah, toprak perdesinde ürünlerini gösteriyor. Sinema perdesi üzerinde sinema gösterilmesi, sinemayı perde hazırladı anlamına gelmediği gibi, topraktan mesela, domates çıkması da, toprağın domatesi yarattığı anlamına gelmez. Allah toprak perdesinde sanatını gösteriyor. Bizlere ikram ediyor.
Sual: Peki tabiat kanunları yaratıyor olmaz mı?
Elcevap: Kanun dediğimiz kavram ilimdir ve bilgidir. Bilgi iş yapamaz. Mesela bir inşaat projesinden, inşaat yapmasını bekliyoruz. Sonsuza kadar beklesek o proje hiçbir zaman inşaatı yapmayacaktır. Çünkü inşaatı yapabilmek için mühendis lazım, işçiler lazım. Yani hayatı ve gücü ve iradesi olan birileri lazım. Proje tek başına ölü gibidir. Ölü olan o inşaat projesi, çekiç tutamaz, iş yapamaz. Mesela bütün ülkelerin anayasa kanunu vardır. Fakat anayasa kanunu ülkeyi idare etmez. Ülkeyi idare etmek için başkan, milletvekilleri, memurlar ve halk lazım. Yani hayatı, gücü ve iradesi olan zatlar lazım. Kanun ilimdir, bilgidir, hayatı yoktur. Herhangi bir iş yapamaz. Aynen bu örnekler gibi tabiat kanunları, ilimdir ve bilgidir. Hayatı yoktur. İş yapamazlar, bir elmayı yaratamazlar. Ancak hayatı, kudreti ve iradesi olan biri elmayı yaratabilir.

Sonuç olarak Allah’ın varlığını kainattaki eserlerinden ispat edebiliriz. Allah’ın ne gibi özelliklere sahip olduğunu da eserlerinden anlayabiliriz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir