Din ile Bilim çelişir mi?

Sual: Din ile Bilim çelişir mi?
Elcevap: Bilim, kainatı gözlemleyerek kainatı anlamaktan ibarettir. Bu yüzden bilim, dine hizmet eder. Dinin daha iyi anlaşılmasına sebep olur. Allah’ı daha iyi tanımaya vasıta olur. Kuran-ı Kerim de çok ayetlerde

يَنْظُرُونَ
Bakmazlar mı? (Gâşiye Sûresi, 88:17)

فَانْظُرُوا
Bakınız! ( l-i İmrân Sûresi, 3:137)

اَفَلَا يَتَدَبَّرُونَ
Onlar hiç düşünmezler mi? Hâlâ gereği gibi düşünmeyecekler mi? (Nisâ Sûresi, 4:82)

اَفَلَا يَتَذَكَّرُونَ
Düşünmüyorlar mı? (En’âm Sûresi, 6:80)

تَفَكَّرُوا
Düşünün! (Sebe Sûresi, 34:46)

Gibi çok ayetleriyle Kur’an-ı Kerim, kainatı okumamızı emrediyor. Düşünmeye, bilime ve fenne teşvik ediyor. Bütün ilimler ve fenler Kur’an’ın amacına hizmet ediyor. Kuran’ın daha iyi anlaşılmasına hizmet ediyorlar.

Çünkü, kainata baktığımız zaman bir düzen görüyoruz. Buda bize, düzenli iş yapan yani “Hakim” bir zatı gösterir. Mesela, elimize bir taş alsak ve bu taşı yüksek bir yerden bıraksak, taş yere düşecektir. Bu olayı, milyon kez tekrar etsek aynı sonuca ulaşacağız. Buradan Cenab-ı Hakkın, düzenli olarak o taşı yere düşürdüğünü anlarız. Çünkü yerin, ilmi, iradesi ve kudreti yok ki taşı çekebilsin. Havada böyledir. Taş, hava ve yer, şuursuz, güçsüz ve ölü maddelerdir. Taşı her bırakmamızda yere düşmesi, taşı, yerin çektiğini göstermez. Bunu daha iyi anlamak için şöyle bir örnek verelim. Mesela, bir anne çocuğuna yemek hazırlıyor. Çocuk, anneye hiç bakmayarak yalnızca yapılan işe dikkat ediyor. Yüz gün boyunca gözlem yapıyor. Her gün aynı saatte yemek hazırlanıyor. Annenin, yüz gün boyunca aynı saatte yemek hazırlaması annenin düzenli iş yaptığını gösterir. O anne, yüz birinci gün yemek hazırlamayabilir. Buna mecbur değil. Bu tamamıyla annenin tercihiyle alakalıdır. Şimdi, hiçbir akıl sahibi, akılsız ve şuursuz olan yemek malzemesi veya tencere bu yemeği yapmıştır diyemez. Çünkü yemeği yapacak kişide “ilim”, “irade”, “kudret”, “hayat” gibi özellikler olması lazım. Ölü sebepler iş yapamazlar, bir faaliyet ortaya koyamazlar. Aynen bu örnek gibi kainata baktığımız zaman düzenli iş yapan bir Allah’ı görüyoruz. Eğer Allah, düzenli iş yapmasaydı insanlar ne teknoloji üretebilirdi nede dünyada yaşayabilirdi. Mesela taşı yere bıraktığımız zaman bazan düşse bazen düşmese veya güneş düzensiz bir şekilde doğsa veya güneş, bazen ısıtsa bazen soğutsa, dünyada yaşam imkansız olurdu.Ayrıca fizik, kimya ve biyoloji gibi fenlerin ortaya çıkışı kainattaki düzen sayesindedir. Mesela Allah;insan, hayvan ve bitkilerin vücudunu düzenli olarak yaratmasaydı “Biyoloji” diye bir bilim dalı olmazdı.
Sonuç olarak din ile bilim birbiriyle çelişmez. Birbirinden ayrılmaz. Çünkü bütün fenler, Allah’tan bahseder. Allah’ın ilmini, iradesini, kudretini, şefkatini daha iyi anlamamıza vasıta olur.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir